EMO İstanbul Şube Yönetiminden Çalışanlarına Emek Düşmanı Tavır: Sürgün

16.05.2010

EMO İstanbul Şube Yönetiminden Çalışanlarına Emek Düşmanı Tavır: Sürgün

EMO İstanbul Şube teknik görevlilerinin görev yerleri, kendileri ile daha önceden konuşulmadan ve rızaları sorulmadan değiştirilmeye çalışılmaktadır. EMO İstanbul Şube çalışanı mühendislere, 12 Mayıs günü faks aracılığı ile görevlendirme yazıları gönderilerek, 13 Mayıs günü yeni görev yerlerine gitmeleri emredilmiştir. Herhangi bir özel şirkette dahi işi ile ilgili bir değişiklik yapılacağında çalışanların önce rızası sorulurken, mesleki demokratik kitle örgütü olması gereken EMO’da nasıl olur da çalışanlara bir demirbaş gibi davranılabilir, bugün burada yarın şurada dur denilebilir? Örneğin EMO İstanbul Şube MİSEM görevlisi Nidal Aras, Şişli’de ikamet etmesine karşın Kartal temsilciliğe sürülmüştür. Hem görev yeri hem de görev tanımı bir kalemde değiştirilmeye çalışılmıştır. Çalışanın rızası olmaksızın görev yerini değiştirmenin adı sürgündür. Çalışanı muhatap almadan yazı gönderip ertesi günü başka bir yerde görevlendirmenin adı sindirmedir, yıldırmadır.

Özelleştirme politikalarına karşı çıkan BEDAŞ çalışanlarının sürgün edilmesine, onların davalarına müdahil olarak destek vermeye çalışan EMO nasıl olurda kendi çalışanlarına aynı biçimde davranabilir? EMO İstanbul Şube tarafından sekretaryası yürütülen TMMOB Ücretli ve İşsiz Mühendis Mimar ve Şehir Plancılar Kurultayı’nda işverenlerin çalışanlara karşı uyguladığı sindirme ve yıldırma (mobbing) uygulamalarına karşı mücadele etme kararı alınmışken, EMO İstanbul Şubesi yönetimi bu kararın gereğini yapacağına kendi çalışanları üzerinde mobbing uygulamaktadır.

Ayrıca bu yıldırma ve sürgün uygulamasında o kadar pervasızlaşabilmişlerdir ki, herhangi bir Yönetim Kurulu(YK) kararı bile almaya gerek duymamışlardır. YK kararı olmadan, YK Yazman üye imzası ile gönderilen bir yazıyla değişiklik yapmaya kalkılarak bırakalım demokratik işleyişi, EMO yönetmelikleri ve iş yasası da açıkça ihlal edilmiştir. Bu girişim ile yönetim erkini elinde bulunduran siyasi guruplar yönetim anlayışlarını açıkça ortaya koymuşlardır. Seçimler sonrasında yalnızca 'yönetim organlarını paylaşmak' için birlikte hareket eden gruplar, 'yönetimde çoğunluğu elde ettik kimseye hesap vermeyiz, istediğimizi yaparız' tavrıyla hareket etmektedirler. Yönetim Kurulundaki Emekten Yana Mühendisler grubu üyeleri bu durumun Yönetim Kurulunda görüşülmediğini ve Yazman üyenin yetkilerini aştığını bildirmişlerdir. Şube YK Başkanı acil toplantı isteklerini anlamsız gerekçelerle geç iştirmiştir. Şubede örgütlü Sendika'nın toplantı isteği ise Yönetim Kurulu henüz toplanmadığı için yine YK Başkanı tarafından ertelenmiştir. Yazman asıp keserken, Başkan önüne perde germektedir. Bu iki kişinin bulunduğu gruplar yönetim erkini paylaşmış bulunuyor ve görülen o ki 'al gülüm ver gülüm' esasına göre çalışıyorlar.

Bizler AKP iktidarının başını çektiği, sermayenin isteklerine göre çalışma yaşamını kuralsızlaştırma çabalarına karşı, özelleştirmeler ve ardından 4-C kölelik uygulamaları ile çalışanları sindirmeye çalışan zihniyete karşı mücadele örgütlemeye çalışmaktayız. Özellikle önümüzdeki dönemde elektrik dağıtım özelleştirmeleri ve mühendislik alanında nitelikli emeğin güvencesizleştirilmesi uygulamaları, EMO'nun da bu mücadelede ön safhada yer almasını zorunlu kılmaktadır. Ancak bu mücadelede bir mevzi olması gereken EMO İstanbul Şube kendi mühendis çalışanlarına karşı sindirme ve sürgün politikası uygulamaktadır.

Sermayenin tüm gücü ile emek güçleri ve savunucularına saldırdığı bu dönemde birleşik bir mücadelenin kurulması zorunludur. Bu mücadelenin emek eksenli olması gerektiği hem Kurultayda hem de sonrasında Tekel işçilerinin direnişinde açıkça ortaya çıkmıştır. Bizler de EMO'nun seçimler sonrası Demokratların elinde emek mücadelesinde yer alacağı umudu içindeydik. Ancak durumun pek de düşündüğümüz gibi olmadığını hayretler içinde görmekteyiz.

EMO İstanbul Şube yönetimini uyarıyoruz: Yaptığınız yanlıştan bir an önce dönünüz! Demokrat kamuoyuna bir an önce özeleştirinizi veriniz. Eğer bu yanlışta ısrar ederseniz, emek düşmanı bu uygulama ile anılacaksınız.

Bu emek düşmanı uygulamaya karşı, bütün meslektaşlarımızı ve demokratik kamuoyunu birlikte mücadeleye çağırıyoruz.

Emekten Yana Mühendisler