Açıklama No.1: EMO Yönetiminin Çalışanların Haklarına Yönelik Saldırılarına İzin Vermeyeceğiz
Elektrik Mühendisleri Odası, TMMOB içinde demokrat geleneğiyle bilinen, özelleştirmelere, işten çıkarmalara, nükleere, elektrik zamlarına, kısaca iktidarın halka yönelik saldırılarına kendi alanından müdahale eden köklü bir odadır.
EMO’nun personeli odanın bu kimliğinin oluşmasında en fazla emeği geçenlerdendir. Bu demokrat geleneğin bir sonucu olarak oda personelinin sendikalaşması Oda’da hiçbir zaman sorun olmamış, çeşitli hak talepleri her iki yılda bir yapılan Toplu İş Sözleşmesi(TİS) görüşmelerinde ufak pürüzler yaşansa dahi çözülebilmiştir.
Bu TİS döneminin de karşılıklı anlayış içinde sorunsuz veya az sorunlu olarak çözüleceği düşünülürken; “Oda’nın ticarileştirilmesi” karşıtı sloganlarla seçilen şu anki Oda yönetimi, TİS sürecinde çalışanların yıllardır kazanılmış haklarına saldırıyı tercih etmiş ve gerçek yüzünü göstermiştir.
Oda yönetimi TİS’teki önermeleriyle;
1) Ekonomik kazanımları yok etmek istemektedir.
Elektrik Mühendisleri Odası bugün az yada çok kriz içindedir. Odadaki bu mali krizi, ülkemizdeki genel ekonomik kriz ile Oda yönetimlerinin yıllardır süregelen yönetim krizinin birleşimidir. Mühendislik mesleğinin temelini oluşturan planlama Odamızda bugüne kadar gerektiği gibi yapılmamış, Oda kaynakları çarçur edilmiş, her yıl büyük oranda “yönetim / ağırlama giderleri” odaya fatura edilmiş, Oda kaynakları gayri menkul alımlarına veya inşaatına ayrılmıştır.
Tüm üyeler ile ilişki kurularak edinilmesi ve oda gelirlerinin temelini oluşturması gereken aidatlar toplanmamış, bunu yerine “elinin altındaki” SMM’lerin sırtına binilmiştir. İnşaat sektörünün daralması ve SMM gelirlerinin düşmesine yukarıdaki yönetimsel hatalar da eklenince doğal olarak bu sonuçla karşılaşılmıştır.
Şimdi de EMO yönetimi, kendisinin de sorumluluğu olan bu krizin tüm yükünü çalışanlara yüklemek istemektedir. TİS görüşmelerinde Oda yönetimi; maaş artışını enflasyonun altında yapma veya hiç yapmama, ikramiyeleri, yol ve yemek yardımlarını azaltma, ihbar tazminatı oranlarını düşürme, kıdem tazminatlarını sıfırlamak gibi öneriler ile çalışanların bugüne kadarki ekonomik kazanımlarını yok etmeye çalışmaktadır.
2) Esnek ve güvencesiz çalışmayı getirmek istemektedir.
Bu TİS sürecinin temelini, yönetimin esnek, yarı zamanlı ve güvencesiz çalışmayı getirmeye yönelik talepleri oluşturmaktadır. (Madde 13, 15, 17, 25, Geçici Madde 1, 2 ve 3)
Buna göre yönetim;
- kısmi ve/veya yarı zamanlı personel çalıştırmayı
- işi haftanın farklı günlerine dağıtmayı
- farklı zamanlarda farklı birimlerde sınırsızca görevlendirme yapmayı
önermekte, bunun kabul etmeyen personeli ise işten çıkarmak istemektedir.
Siyasal iktidarın 80’lerden itibaren beyaz ve mavi yaka çalışanlara dayattığı, sömürüyü daha da arttıran, insanca yaşamanın koşullarını ortadan kaldıran bu uygulamalarının kendisine demokratım diyen EMO yönetimi tarafından önerilmesi oldukça vahimdir.
3) Sendikal hakları tırpanlamak istemektedir.
TİS sürecinde EMO yönetiminin talepleri yalnızca ekonomik kısıtlar değildir. Bugüne kadar süregelen uygulamanın aksine kazanılmış sendikal haklardan da personelin “fedakarlık etmesi” beklenmektedir. Buna göre sendika temsilcisi sayısının azaltılması, “anlaşmazlıkları yasal yollara başvurmadan önce çözmek üzere, EMO Genel Merkezince ve Sendikaca belirlenen” Disiplin Kurulu’nun işlevsiz hale getirilmesi önerilmiştir. Odanın yöneticisi, üyesi ve çalışanı ile bir bütün olduğu ve kolektif kararlar alması geleneğinize karşı ast/üst, çalışan/patron anlayışı hakim kılınmak istenmiştir.
4) Bazı demokratik kazanımlara müdahale etmek istemektedir.
Siyasal iktidarının tüm muhalif kesime dönük artan baskılarının sonucu olarak birçok devrimci/demokratın tutuklandığı, hemen herkesin (oda personelinin de) tutuklanma ihtimalinin olduğu bir süreçte; EMO yönetimi tutukluluk durumunda kendi tutuklu personeli ile dayanışma göstermek yerine, personelin tutukluluk sürecinde alacağı üç kuruşa göz dikmiştir.
5) Mühendisler kapsam dışı bırakmak istemektedir.
Oda çalışanı mühendislerin sendikalaşması ve TİS kapsamına alınması; asli görevi mühendislerin haklarını korumak olan her oda yöneticisinin ve işçinin haklarını savunmak olan sendikacının bir TİS görüşmesinde ilk önereceği madde olması gerekirken, bu haklı talep yeni TİS’te de “Bu Sözleşme, (...) çalışan mühendis personelin dışında üyeleri kapsar.” denilerek hem Oda yönetimi hem de sendika tarafından yok sayılmıştır.
6) EMO personeli işten çıkarmanın altyapısını oluşturmak istemektedir.
EMO yönetiminin yaptığı TİS önermelerinde, açıktan olmasa da üstü örtülü olarak hedeflerinden birinin “personel çıkarma” olduğu anlaşılmaktadır.
Madde 15.1’de “İşveren, işin durumu ve niteliğine göre üyeleri, haftanın belirlenmiş günlerinde farklı birimlerde görevlendirebilir.” ibaresi eklenmek istenmiştir. Tüm şube/temsilciliklerde tam zamanlı personeller istihdam edildiğinden hareketle ve EMO yönetiminin TİS’in tamamına yönelik önermeleri düşünülürse; bu maddeyle ve esnek çalışmaya dair diğer maddelerle “personel çıkarma ve bu personelden boşalan yerlere diğerlerini geçici olarak kaydırma” hedefinin zemininin oluşturulduğu kolaylıkla söylenebilir.
Madde 9’daki “Disiplin Kurulu kararı olmadıkça sendika üyesi işçinin görevine son verilemez,” ibaresinini kaldırılmak istenmesi de personelin Oda’daki varlığının Oda yöneticilerinin iki dudağının arasına kıstırılmasından başka anlamı yoktur.
Sonuç olarak;
EMO yönetimi; bir yandan çalışanlarının haklarına dönük bu saldırıları yaparken diğer yandan “Esnek, güvencesiz, kuralsız çalıştırmaya, taşeronlaştırmaya, iş cinayetlerine, hak gasplarına karşı; işçi güvenliği ve haklarının tesisi için mücadele vereceğiz.” (Aralık 2018, Elektrik Mühendisliği Dergisi) gibi ifadelerle demokrat kamuoyunu aldatmaya çalışmaktadır.
Tüm bu TİS metinlerinden “EMO” yada “TMMOB” isimleri çıkarıldığında, metnin genel olarak patronların çalışanlarına dayattığı sözleşmelerden farkı olmadığı açıktır.
Emekten Yana Mühendisler olarak; bugüne kadar EMO için emek harcamış, geçmişte birçok fedakarlıkta bulunmuş, maaş alamasa bile odasını savunan, işini layıkıyla yapan çalışan arkadaşlarımızın yanında olduğumuzu tüm demokrat kamuoyuna duyuruyoruz.
Mevcut yönetim anlayışına çağrımızdır:
Kendi sorumluluğunuzun da olduğu ekonomik krizinizi çalışanlar üzerinden söndürmenize izin vermeyeceğiz.